Mahalli seçimler öncesi yaşanmış olan istifalar ve ortaya atılan ‘para’ iddiaları İYİ Parti’de adeta kriz yaratırken, iddiaların odağındaki isim Sakarya Milletvekili Umut Dikbayır’ın yapmış olduğu yeni açıklamalar gündem oldu. Kati ihraç istemiyle disipline sevk edilen Dikbayır, katılmış olduğu TV100 canlı yayınında dikkat çeken ifadeler kullandı. Rahatsızlık iddialarına ilişkin Dikbayır “5 yıl ilkin partiden atılmış bir kız, niçin atıldığını biliyorum. Bu kız genel başkanlık katında birisiyle ilişkisi vardı. Yakalanıyorlar. Bu çocuk, hususi kalem Esma Beker bu işi kapatıyor. Kızı işten çıkartıyorlar fakat bu kız benden dolayı çıktığını zannediyor” derken, milletvekillerinden seçim sürecinde para istendiği ve para dağıtıldığı iddiasını ise yineledi. İsim vererek söyledi: “7-8 poşet para dağıttılar”.
İYİ Parti Sakarya Milletvekili Umut Dikbayır’ın açıklamalarından satır başları:
“BEN BU KONULARIN GÜNDEMDE OLMASINDAN UTANIYORUM”
Dünyada bilhassa Ortadoğu’da savaşlar varken, ülkemizin bu kadar sorunları varken bizim bu tarz şeyleri gündeme getirmemiz gerekirken maalesef son 1,5 aydır İYİ Parti her akşam televizyonlarda tartışılır oldu. Ben bunu milletimizin takdirine bırakıyorum. Ben bu konuların gündemde olmasından utanıyorum.
“BU SALDIRI OLDUĞU GÜN, GENEL BAŞKAN İLE BİR GERGİNLİK YAŞADIK”
Şimdi bu süreç, 31 Mart 2023’te İstanbul İl Başkanlığımıza bir hücum olmuştu. Bu hücum olduğu gün, Genel Başkan ile bir gerginlik yaşadık. Ben son zamanlarda kendi koruma ekibinin, kendi genel başkanlık katının işine karışmıyordum. Orası başka bir alan, kendi hususi kalemi karışıyordu. Oraya hatırlarsanız korumaları gelemedi. Sebebi onların oteli uzaktaydı. Uzakta olmasının sebebi ben değildim. Fakat orada bir gerginlik yaşadık. Ben neticede 55 yaşlarında bir aile babasıyım ve kırıldım Sakarya’ya geri döndüm. Korumalarının gelememesinden beni görevli tuttu. Akşener’e yakın olan oteli korumaları beğenmemişti. Ben de karşı çıkmıştım fakat o kadar da müdahale edemiyorsunuz. Sakarya’ya geri dönerken beni aradı ‘geri dön’ dedi. Ben de o halde geri dönmedim.
“AKŞENER’İN OĞLU EVİME GELDİ”
Oğlu Fatih Akşener, evime geldi. Ben aslına bakarsak bu dönem aday olmayacaktım. Gördüğüm başka şeylerde vardı fakat bu son damla olmuştu. Ben politika defterini o gün kapatmıştım. Fakat oğlu Fatih Akşener 2-3 saatten fazla oturdu. “Ben bir şey istemiyorum, politika sahnesini kapatacağım” dedim. Akşener’in oğlu “bunu biz anlatamayız” dedi. Ben de “anlatırım, bir hastalık bahane ederim, işimi gücümü bahane ederim, sessiz sedasız bırakmak isterim” dedim. Genel başkanın yalnız kalacağını söyleyince aday oldum. Seçim sürecinde genel başkanla beraber çalıştım. Genel başkanın yanında olmam gerekiyordu fakat Sakarya’da olmam gerekiyordu. Sonrasında Sakarya’da olamayınca eşim bir adaymış şeklinde 3. Sıra milletvekilimizin yanında aday şeklinde çalıştı, benim yokluğum konuşulmasın diye. Orada da kırıcı şeyler, hak etmediğimiz şeyler söylendi.
“PARAYLA VEKİLLİK SATILDIĞI İDDİA EDİLDİ”
Seçimle kurultay içinde GİK toplantısı oldu. Seçimden sonrasında kongreden ilkin. Şimdi bu para mevzuları konuşulmaya başlandı. Partinin içinde bazıları “para ile milletvekilliği satıldığını” iddia etti. Ben bu görüşmede “bakın boş konuşmaya gerek yok, söylediğiniz şahıslardan bir tanesi bile Dikbayır’a yada İYİ Parti’ye bağışta bulundum” desin “milletvekilliğinden çekilme edeceğim” dedim. Bu mevzu orada bitti. Bu bir rahatsızlıktı. Bizim tüzüğümüzde genel başkanın yüzde 5 hakkı var, istediği 30 vekili istediği yerden aday koyabilirdi. Bu kurultay süreci geldi.
“AKŞENER’İN OĞLU 7-8 POŞETLE 200’ER BİN TL PARA DAĞITTI”
Bizim partimizin seçim kampanyasını her anlamda Fatih Akşener yönetti. Nedenini bilmiyorum. Böyle bir durum olur mu? Biz bu ülkenin refahı için bir şeyler halletmeye çalışıyoruz. Bu parti kimsenin oyun alanı değil. Seçime gidiyoruz, seçim kampanyamızı genel başkanın elektrik mühendisi oğlu yönetiyor. İtiraz ettiğimiz ödemelerle ilgili. Ben bunu da yeni duydum. Seçim bitti, Fatih Akşener bana “kampanya ekibine para vermem lazım” dedi. Ben de “biz tüm çalışanlara birer maaş verelim, genel başkandan bunun onayını alırım, onlar daha çok çalıştı, onlara iki maaş veririz, paramız var” dedim. Elden para vermenin doğru olamayacağını söyledim. Ben elden para verme yöntemini uygulamadım. Benden sonrasında elinde 7-8 tane İYİ Parti poşetiyle her birinin içinde 200 bin TL var, kendi ekibine para dağıtmış. Ben bunu anlamış değilim.
“ORADA BİR ÇALIŞMA GÖRDÜM”
Ben 28 yıl MHP’de, 7 yıl da İYİ Parti’de politika yaptım. 28 yılda tek bir yere aday olmamışımdır. Ben siyaseti devlete, millete yaptım. İstesem aday olabilirdim fakat olmadım. Kimi zaman genel başkana bu kadar yakın olduğunuzda bazı şeyleri sizin yapmanız gerekir. Bazı şeylere arada tampon olmanız gerekir. Yaptığınız fena şeyleri kendinize iyi şeyleri genel başkana mal edersiniz. Ben hep bu şekilde yaptım. Evet, partinin içinde sevilen olmuş olursunuz, kimi zaman sevilmeyen olmuş olursunuz. Şimdi bu kurultay sürecinde ben bir şey fark ettim. Bu durumlara ulaşınca kimi zaman kaseti geri sarıyorsunuz.
“BEN İSTİFA EDERİM’ DEDİM”
Ben son kongreden önceki kongrede ikinci çıkmıştım, 1 oy farkla. Peki bu kongrede bu kadar azca oy aldım? Orada bir emek harcama gördüm. Kongreden sonrasında bizim bir bayan kotasında hata yapıldığını gördük. Bizde yüzde 25 hanım kotası var. Akşener beni aradı “hata yapılmış oldu, birinin çekilme yapılması lazım” dedi. “Ben çekilme ederim” dedim. İlk kongrede de bir hata olmuştu, ben çekilme etmiştim parti rahatlasın diye. Son kongrede bu meydana getirilen yanlıştan dolayı GİK’ten çekilme ettim. Ondan sonra bayramdan sonrasında Akşener’in evine gittim “genel merkezden uzaklaşmak isterim” dedim. O da ısrar etmeden “tamam” dedi. Anladım ki benimle çalışmak zor olmaya başlamış. Bunlar sorun değil, bunu en iyi Akşener bilir.
“PARTİNİN PROTOKOL MÜDÜRÜ BENİ ÇİZDİRMEK İÇİN ÇALIŞMA YAPTI”
Ben Genel Başkan’a ifade. Siyasettir bu, siyasetin içinde partilerin içinde küçük küçük rekabetler olabilir. Beni Koray Aydın çizebilir çizdirebilir, siyasetçi. Metin Ergun çizdirebilir, Dursun Ataş çizdirebilir fakat bu çalışmanın içinde protokolde görevli Esma Beker’in oldukca yakını Sinan İnce diye bir dost var beni kongrede çizdirmek için emek harcama yapmış oldu. Akşener’den görevden almasını beklerdim, yapmadı. Bu bende derin bir kırgınlık yarattı.
“MİLLETVEKİLLERİNDEN PARA İSTENDİ”
Bundan sonrasında meclis dinlence oldu. Biz meclise girdik, Ekim 15-20 şeklinde falandı, milletvekillerinden para istendi. Kiminden 1 milyon TL kiminden 500 bin TL , isim isim para istendi. İşin başlama yeri burası. Ben buna ilkin yanıt vermedim. Bizlerden ayrılan Nebi Hatipoğlu bana soran ilk odur. ‘Partinin parası mı yok niçin bizlerden para istiyorlar?’ dedi. Bunu bana sormanıza gerek yok ben bundan 3 ay ilkin kongrede ortalama 130 milyon TL parayla partiyi devrettim dedim. Seçim kazanılsın kazanılmasın bir parayı bütçenize ayırmak zorundasınız. Ocağın sonuna kadar kafi gelecek parayı ben ayırdım. Biz 2022’yi 65 milyon TL ile bitirdik. Ben 6 ay için ortalama 130 milyon ayırdım. Orada parti eksi 16 milyonda denildi. “Olması imkansız” dedim, siyasal partinin parası ya vardır ya da yoktur. Geçenlerde parti bütçesini açıkladılar, 27 milyon TL paramız var dediler. Ben haklı çıktım gene. Bunu genel başkana “Umut Dikbayır partinin parasına ne oldu? diye hesap soruyor” diye götürdüler. Bizim şirketimizde bu kadar para konuşulmuyor.
“AKŞENER İLE BENİM ARAMA FİTNE SOKMAK İSTENDİ”
Genel başkan ile benim arama fitne sokmak, duvar sokmak için bunlar söylendi. Ben senelerce iftiralarla uğraşmış genel başkanın iftiralar üstünden iyi mi gittiğini hala anlamış değilim.
“ESMA BEKER ‘DİKBAYIR’IN AKÇELİ İŞLERİ VAR MI?’ DİYE BELEDİYELERİ ARAMIŞ”
Genel başkan diyor ki “bir milletvekili tarafınca benim hesaplarım araştırılmış.” Uğur Poyraz “bu içeriden mi dışarıdan mı” diyince genel başkan “hayır içeriden” diyor. Baktık, kendimizden asla şüphelenmeyiz fakat arkadaşlarımıza da konduramadık. Bizim vekillerimizden hiç kimseye konduramadık. Kim genel başkanın ailesinin hesaplarını merak etsin? Bu bir suçtur. Bu dedikodular büyüdü. Ben bu süreçte Hususi Kalem Müdürü Esma Beker’in Ankara, İstanbul belediyelerini arayıp “Umut Dikbayır’ın sizinle akçeli işleri var mı?” diye araştırdığını duydum. Asla ses etmedim, şundan dolayı ben kendimi biliyorum. Aramış olduğu kişileri söylemiş oldu bana. Ben bir kere bile kimseyi arayıp bu şekilde yapıyor demedim. Belediyelerle iş yapıyor dedikodusu çıktı. Genel başkanın bunlara saygınlık etmeyeceğini düşünüyorum.
“ÇOCUKLARIMIN ÜZERİNE YEMİN ETTİM”
Akşener sonrasında grup toplantısında yüzümüze baka baka bizlere bir şeyler ima etti. Dostlar sana söylüyor dedi. Akşener “Belediyelerle iş yapanın elini kıracağım” filan dedi. Ben gene inanmadım, Sakarya’dan birilerine söylemiş. Grup toplantısı çıkışında hem avukatı hem de genel başkan yardımcısı Sedat Aksakallı’ya “görüşebilir miyiz” dedim. Bundan ilkin Akşener’e attığım Whatsapp mesajında “Ben bu tarz şeyleri yapmadım, çocuklarımın üstüne vallahi billahi” dedim. Mesajıma dönüş yapmadı, çağrılmadım. Aksakallı ile görüşmek zorunda kaldım. “Sizden tek bir şey isterim, benim genel başkanım hesaplarımı incelettiğimi söylüyorsunuz, ben böyle bir durum yapmadım. Savcılığa kabahat duyurusunda bulunan, bankaya dilekçe yazın” dedim. Devamlı olarak buradan sektirmeye çalıştı, “işte şeyler seni gösteriyor, devletten data geldi” dedi. Genel başkanın bundan güvenli bulunduğunu söylemiş oldu. Benim ismimi geçirin, bundan hak doğsun bu işlemi ben yapayım dedim, olmaz dedi. Belediyelerle iş yaptığımı söylemiş oldu. Belediyelerle benim ne işim var? Benim düzgüsel dünyadaki işimde de belediyelerle işim yok. Kendi ilimdeki belediye ile işim yok.
“BELEDİYELERLE İLİŞKİMİ ORTAYA ÇIKARSINLAR İSTİFA EDERİM”
Benim, ailemin, sülalemin belediyelerle ticari ilişkisini ortaya çıkarsınlar bugün milletvekilliğinden çekilme edeceğim.
“AKSAKALLI İŞ ADAMLARINDAN PARA ALIP ESMA HANIMA VE KOCASINA VERDİĞİNİ SÖYLEDİ”
Aksakallı sonrasında iş adamlarından para alıp getirdiğini söylemiş oldu. “Iyi mi doğrusu” dedim? Orada ben başka bir şey gördüm. “Ben bu partinin mali işler başkanıyım, senden bana para gelmedi?” dedim. Aksakallı “ben Esma hanıma verdim, kocasına verdim” dedi. Oradan bana yada partinin kasasına para gelmedi. Aksakallı bana bir kuruş vermedi.
“GENEL BAŞKANLIK KATINDA BİRİSİYLE İLİŞKİSİ VARDI”
5 yıl ilkin partiden atılmış bir kız, niçin atıldığını biliyorum. Bu kız genel başkanlık katında birisiyle ilişkisi vardı. İsmini söylemeyeceğim, ikisinin de ailesi var. Bu işleri öyleki ortaya atmak kolay değil. Ben isim söylersem bu insanların yuvası yıkılır. Bu işler kolay değil. Ben o süre bu ilişkiyi fark ettim. Bu herife dedim ki “bu ilişkiyi bitir, bu iş genel başkana zarar verir, yoksa genel başkana söylemek zorunda kalırım” dedim. Bu çocuk, ilişkiyi bitirecek fakat organik olarak kıza da söylemiş oldu. “Umut Dikbayır fark etti” derken, kendi şeyinde yakalanıyor. Sonrasında bu çocuk, hususi kalem Esma Beker bu işi kapatıyor. Kızı işten çıkartıyorlar fakat bu kız benden dolayı çıktığını zannediyor. Şimdi bir nefret var, birkaç yerde yazmış çizmiş. Ben de kendimden güvenli olduğum için cevap vermedim. Şimdi bu kızdaki nefreti bildikleri için 5 yıl sonrasında “biz sana tekrardan iş vereceğiz” diyorlar. Eline muhtemelen üç beş kuruş para verecekler. Kızcağız da iyi mi bir umarsızlık içindeyse “yaparım” diyor. Partiden de iki tanık, ortada hiçbir şey yok. Ben diyorum ki yukarıda Tanrı var. Benim bu kızla bir resmim, videom, konuşmam, HTS kayıtlarına girsinler bu kızla telefonum 1 dakika yan yana gelmiş mi? Alnım açık, yüzüm temiz.
“YÜREKLERİ YETİYORSA 5 DAKİKA DELİKANLI OLUP TACİZ MADDESİYLE BENİ İHRAÇ ETSİNLER”
Beni yalnız bundan disiplin kurulundan atamıyorlar, bu yüzden yanına birkaç şey daha ekliyorlar. Medyada partiyi yıpratıyorlar diye. Yürekleri yetiyorsa 5 dakika delikanlı olup tek maddeyle beni ihraç etsinler. Rahatsızlık davasının tek maddesiyle beni ihraç etsinler. Bu işe kim alet oluyorsa kim yalancı şahitlik yapıyorsa hepsiyle tek tek hukukun önünde hesaplaşacağım.
“ESMA HANIM, KORUMANIN KARDEŞİN İŞTEN ÇIKARTTI”
Genel başkanın yanında bir koruma arkadaşımız vardı, Esma Hanım ile anlaşamadı. Bir yıl ilkin gönderdiler koruma arkadaşımızı. Bu arkadaşımızın Antalya’daki kız kardeşi asgari ücretle belediyede büfede çalışıyor. Esma Hanım o kurumun genel müdürünü arayarak bu kızı işten çıkarttı. O kızın ne günahı var?
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
rn
","author":{"@type":"Person","name":"editor","url":"https://www.habergonder.com/author/editor/"},"articleSection":["Siyaset"],"image":{"@type":"ImageObject","url":"https://www.habergonder.com/wp-content/uploads/2023/11/18023406-700x400.jpg","width":700,"height":400},"publisher":{"@type":"Organization","name":"","url":"https://www.habergonder.com","logo":{"@type":"ImageObject","url":""},"sameAs":["https://www.facebook.com/jegtheme/","https://twitter.com/jegtheme","#","#"]}}
Bu post hakkında tartışma