
ensonhaber.com
Darbelerle dolu Cumhuriyet tarihinde bir kara günün daha sene-i devriyesi…
27 Mayıs 1960’da demokrasinin ağır yara almış olduğu darbeyle Türkiye’nin internasyonal itibarı da büyük ziyan oldu.
İlk aşamada 38 kişiden oluşan ve Orgeneral Cemal Gürsel’in başkanlığını yapmış olduğu MBK’nin üye sayısı sonrasında Korgeneral Cemal Madanoğlu’nun girişimiyle ordunun yönetimde kalmasını korumak için çaba sarfeden 14 üyenin yurt dışına görevli gönderilmesiyle 23’e düştü.
Üst düzey yöneticileri gözaltına alındı
Siyasal faaliyetlerin askıya alındığı darbede, Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, hükümet üyeleri, DP’li milletvekilleri, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun ile bazı üst düzey kamu görevlileri gözaltına alındı.
Tüm tutuklular Yassıada’da hapsedildi.
Demokrasiye darbe vurulmasının üstünden 63 yıl geçti
28 Mayıs’ta Ulusal Birlik Hükümeti, Cemal Gürsel başkanlığında kuruldu.
Eski Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Sıkıntılı ile Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın idamıyla sonuçlanan ve milletin vicdanında derin yaralar açan 27 Mayıs 1960 darbesinin üstünden 63 yıl geçti.
Davalar Yassıada Spor Salonu’nda yapılmış oldu
Menderes ve hükümet üyelerinin yargılandığı davalar, Yassıada Spor Salonu’nda görüldü.
Celal Bayar’ın “1 numaralı” sanık olduğu davada, devrin Başbakanı Menderes ise onun tarafındaki sandalyede oturdu.

Yaşananlar radyodan gösterildi
Türk halkı, “demokrasi getireceğini iddia ederek demokrasiyi yargılayan” davaları “Yassıada Saati” programıyla radyodan takip etti.
İlk bebek ve köpek davaları görüldü
Yassıada’daki mahkemelerde ilk davalar “bebek” ve “köpek” davaları oldu. Devrin Başbakanı Menderes’in opera sanatçısı Aynur Aydan’dan olan çocuğunu bilerek öldürttüğü iddiası, Aydan’ın Menderes’i savunmasıyla çürütüldü.
Köpek davasında ise Celal Bayar, kıymeti bilirkişi tarafınca bin lira olarak tespit edilen armağan köpeğin, 20 bin liraya hayvanat bahçesine satılması sebebiyle suçlandı.
“En büyük cezayı çekmiş bulunuyorum”
Bayar, o gün mahkemede “Bu kadar ufak bir meseleden dolayı, bu şekilde yüksek mahkemenin huzuruna çıktığım için en büyük cezayı çekmiş bulunuyorum.” sözleriyle davaya ilişkin duygularını söyledi.

Sanıklara söz hakkı verilmedi
Bu süreçte Menderes başta olmak suretiyle hiçbir sanığa müdafa hakkı tanınmadı.
Davalarda, Hakim Salim Başol’un “Anlatın, buralara yanıt verin.” sözleri üstüne “Arz edeyim efendim” şeklinde iddialara yanıt vermeye çalışan Menderes’in sözleri hep “Kısa kes” ifadeleriyle yarım bıraktırıldı.
“Bu itibarla konuşma takatim hakikaten zaafa uğramış bulunuyor”
Beş ay sonrasında ilk kez hakim karşısına çıkarılan Menderes, ruh halini şu sözlerle söyledi:
“Dört-beş aydan beri tamamıyla soyutlama vaziyetinde bulunuyorum ve tek bir odanın içinde ve günün 24 saatinde her saat değişen bir nöbetçi subayın nezareti altında asla kimse ile konuşmak imkanı mevcut olmamak şartı ile yaşıyorum. Bu itibarla konuşma takatim hakikaten zaafa uğramış bulunuyor.”

“288’i için idam istendi”
Yassıada’daki yargılamalar, 14 Ekim 1960’ta başlayıp 15 Eylül 1961’de karara bağlandı. Toplam 19 dosyada toplanan davalar, “Anayasa’yı ihlal” davasıyla birleştirildi.
Tutuklular “vatana ihanet, meclis iç tüzüğünün değiştirilmesi, Kırşehir’in ilçe yapılması, CHP’nin mallarına el koymak”tan suçlu bulunmuş oldu. Yassıada duruşmalarında 6-7 Eylül vakalarından da DP görevli tutuldu.
592 sanıktan 288’i için idam istendi. Sonucu açıklayan Yüksek Hakkaniyet Divanı, 15 sanığı idam cezasına çarptırdı.
Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar, eski Başbakan Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Sıkıntılı, eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın idam kararları oy birliğiyle alındı.
Celal Bayar ile alakalı karar, yaş haddi sebebiyle müebbet hapis cezasına çevrildi. Eski TBMM Başkanı Refik Koraltan, eski TBMM Başkanvekilleri Agah Erozsan, İbrahim Kirazoğlu, eski Soruşturma Komisyonu Başkanı Ahmet Hamdi Sancar, eski Soruşturma Komisyonu üyeleri Nusret Kirişçioğlu, Bahadır Dülger, eski bakan Güvenli Kalafat, eski milletvekilleri Baha Akşit, Osman Kavrakoğlu, Akıllı Erataman ile eski Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun ile alakalı idam kararları ise oy çokluğuyla alındı.

Bazı adlar affedildi
Aralarında eski bakan, eski milletvekilleri, Soruşturma Komisyonu üyeleri, İstanbul Valisi ile İstanbul Belediye Başkanının da bulunmuş olduğu 31 sanık hakkında ise müebbet hapis cezası verildi. Sanıklardan 92 kişiye 20 yıl ile 6 yıl içinde ağır hapis, 94 kişiye 5 yıl ağır hapis cezası verildi. Bazı sanıklar kısa süreli hapis cezasına çarptırılırken bazıları beraat etti.
Birçok yabancı ülke lideri, idamların durdurulması için Cemal Gürsel başkanlığındaki Ulusal Birlik Komitesine onlarca kere çağrıda bulunmuş oldu.
Bunun üstüne Komite, Celal Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Sıkıntılı dışındakilerin idam cezasını affetti. Celal Bayar’ın cezası yaş haddi sebebiyle yaşam boyu hapse çevrildi.
Fatin Rüştü Sıkıntılı ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961’de sabaha karşı, Menderes ise İmralı Adası’nda 17 Eylül 1961’de sıhhat muayenesini icra eden tabip heyetinden sağlam raporu alındıktan sonrasında saat 13.21’de idam edildi.

2012’de Araştırma Komisyonu kuruldu
TBMM tarafınca 11 Nisan 1990’da kabul edilen bir kanunla Adnan Menderes ve onunla beraber idam edilen arkadaşlarının itibarları iade edildi.
Aynı kanun uyarınca Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Sıkıntılı’nun naaşları, 17 Eylül 1990’da İmralı’dan alınarak devlet töreniyle İstanbul Vatan Caddesi’nde yaptırılan anıt mezara taşındı.
Darbenin üstünden geçen 52 senenin peşinden 11 Nisan 2012’de TBMM’de Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyonda, 27 Mayıs 1960 Darbesi ve 12 Mart 1971 Muhtırası Alt Komisyonu da çalışmalarını tamamladı.
Ayrıca, TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığı, eski Başbakan Adnan Menderes’in idam kararının iptalinin mümkün olmadığı sadece yargılamanın yenilenmesinin uygun olacağı yönünde 2 Ocak 2013’te Dilekçe Komisyonuna görüş bildirdi.
Görüş yazısında, Yüksek Hakkaniyet Divanı kararlarıyla ölüm cezasını oy birliği ile onay eden Ulusal Birlik Komitesi kararlarının TBMM tarafınca iptal edilmesinin mümkün bulunmuş olduğu ifade edildi.
Yazıda, Hakkaniyet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı ve Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile meydana getirilen yazışmalar sonucu temin edilecek belgeler ile dosya muhteviyatında yer edinen belgelerin detaylı tetkiki neticesinde 5271 sayılı Kanun’da sayılan sebeplerin bulunması halinde yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilmesinin uygun olacağı kaydedildi.
Adnan Menderes’in Yassıada duruşmalarında avukatlığını icra eden ve daha ilkin de TBMM’ye dilekçe sunan avukat Burhan Apaydın, TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığının “Tekrardan yargılama yapılabilir” görüşü üstüne, yeni bir başvuruda bulunarak “Yassıada kararlarının yok sayılmasını” istedi.

“Darbenin 60. senesinde Demokrasi ve Özgürlükler Adası adıyla açıldı”
AK Parti ve MHP milletvekillerinin imzası ile hazırlanan, 1924 Tarih ve 491 Sayılı Teşkilatı Esasiye Kanununun Bazı Hükümlerinin Kaldırılması ve Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında Geçici Kanunun Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılması ve Niçin Olunan Mağduriyetlerin Giderilmesi Hakkında Kanun Teklifi, TBMM’de 23 Haziran 2020’de oy birliğiyle kabul edilerek yasalaştı.
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren kanunla Yassıada yargılamalarının hukuki dayanağı kaldırıldı.
Yassıada ise darbenin 60. senesinde Demokrasi ve Özgürlükler Adası adıyla açıldı.
Bu post hakkında tartışma